MALATYA İYİ AVUKAT | Erbaş & Şahin Hukuk Bürosu https://www.erbassahin.av.tr Mon, 25 Apr 2022 07:34:27 +0000 tr hourly 1 https://www.erbassahin.av.tr/wp-content/uploads/2020/10/avukatfav-1.png MALATYA İYİ AVUKAT | Erbaş & Şahin Hukuk Bürosu https://www.erbassahin.av.tr 32 32 Kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik nedeniyle tapu iptal ve tescil davası. https://www.erbassahin.av.tr/kazandirici-zamanasimi-ve-zilyetlik-nedeniyle-tapu-iptal-ve-tescil-davasi/ https://www.erbassahin.av.tr/kazandirici-zamanasimi-ve-zilyetlik-nedeniyle-tapu-iptal-ve-tescil-davasi/#respond Mon, 25 Apr 2022 07:34:21 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1869 Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir gayrimenkulü davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, gayrimenkule ait mülkiyet hakkının kendi adına tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir (TMK md.713/1).

          Kanunda bu şekilde yer verilsede uygulamada bazı farklılıklar vardır. Bu farklar kanunen size tanınmış bir hakkın mahkeme kararıyla tescillenmesine yardımcı olan ve kanun maddesinden azda olsa farklı olan hususlardır. 

        Bu farklılıklar asliye hukuk mahkemelerine açılan tescil davasının gidişatında önemli rol oynamakta olup davayı kaybetmenize veya kazanmanıza en büyük etkisi olan farklardır. 

Sadece kanunda belirtildiği gibi 20 yıldan fazla o tapuya kayıtlı olmayan arazinin sizin zilyedinizde olması tabiki yetmemektedir. Çok önem arz eden hususlar da bu kısımda devreye gitmektedir. Sadece dava açarak bu taşınmazı kendi adınıza tescil etmeniz malesef mümkün değildir. Dava dilekçesi, delilleriniz çok önemlidir. Aynı davayı bir tek kelime ile kaybedebilir veya kazanabilirsiniz. Bu hususta tabiki de hukuki olarak uzman bir avukatın yardımına ihtiyacınız var. 

            Tapuda kayıtlı bir gayrimenkulün veya payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla mülk edinilmesi kural olarak mümkün değildir. Ancak, tapu kaydından taşınmazın mülk sahibinin kim olduğu anlaşılamıyorsa veya 20 yıl önce hakkında gaiplik kararı verilen bir kimseye ait ise, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkündür. Bu hükmün uygulanabilmesi için gayrimenkulün sahibinin kim olduğunun bilinmesini sağlayacak, kimliğin belirlenmesine yarayacak bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olması gerekir ( Yargıtay HGK’nun 10.04.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar ve 15.04.2011 tarih 2011/8-111 Esas, 2011/180 Karar).

Tapu kütüğünden sahibi anlaşılamayan veya sahibi hakkında 20 yıl önce gaiplik kararı verilen gayrimenkulü, nizasız ve aralıksız 20 yıl malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, gayrimenkulün kendi adına tescilini sağlamak üzere tapu iptal ve tescil davası açabilir. Yani, malik sıfatıyla zilyet için zilyetliğin başladığı tarihten itibaren 20 yıllık bir kazandırıcı zamanaşımı süresi söz konusudur.

Gayrimenkulün sahibinin anlaşılamaması şu hallerde mümkündür (Yargıtay 8. HD – Karar: 2016/6183) :

  • Gerekli her türlü dikkat ve özen gösterilerek tapu kütüğü incelenmesine rağmen mülkiyet hakkı sahibi anlaşılamıyorsa, o gayrimenkulün sahibin kim olduğunun belli olmadığı kabul edilir.
  • Tapu kütüğünde malik kısmının boş olması, silinmesi ve yeniden yazılmaması halinde, taşınmazın sahibinin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir.
  • Taşınmazın soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, malik olarak kayıtlı kişinin hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması halinde, malikin kim olduğunun belli olmadığı kabul edilir.
  • Malik adının belirsiz, yetersiz ve soyut gösterilmesi halinde malikin kim olduğunun belli olmadığı kabul edilir.

“Tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik” kavramını gayrimenkul ile ilgili bazı fiili ve hukuki sorunlarla karıştırmamak gerekir. Örneğin; tanınmayan, hatırlanmayan, adresi tespit edilemeyen, kendilerine tebligat yapılamayan, mirasçıları belirlenemeyen, uzun yıllar önce ölmüş ya da taşınmış bir kişinin mülkiyet hakkı devam eder. Bu kişiye ait taşınmazın mülkiyeti, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile elde edilemez. Çünkü, bu hallerde taşınmazın sahibi bellidir, “tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik” kavramı söz konusu değildir.

Sonuç olarak bir hususun tek başına olmayıp birçok hususun birlikte değerlendirildiği bahsettiğimiz dava türünde ancak profesyonel bir hukuki yardım alındığı taktirde dava kazanılabilecektir. 

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/kazandirici-zamanasimi-ve-zilyetlik-nedeniyle-tapu-iptal-ve-tescil-davasi/feed/ 0
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI? https://www.erbassahin.av.tr/destekten-yoksun-kalma-tazminati/ https://www.erbassahin.av.tr/destekten-yoksun-kalma-tazminati/#respond Thu, 07 Apr 2022 13:21:13 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1866 DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATIYLA ALAKALI AÇILAN DAVALARDA SIKÇA KARŞILAŞILAN SORUN OLAN ANNE BABAYA VEYA KARDEŞE DESTEK OLUNUP OLUNMADIĞININ İSPATI KONUSUNA YARGITAY İÇTİHATİ BİRLEŞTİRME GENEL KURULU BİR AÇIKLIK GETİRMİŞTİR. 2016/*** E. 2018/*** K. SAYILIBU KARAR DA ”..ANA VE/VEYA BABANIN ÇOCUĞUNUN HAKSIZ FİİL VE/VEYA AKDE AYKIRILIK SONUCU ÖLMESİ NEDENİYLE AÇTIĞI DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVALARINDA, DESTEK İLİŞKİSİNİN VARLIĞININ İSPATI İÇİN SGK’DAN GELİR BAĞLANMASI ŞARTININ ARANMAYACAĞI, DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVALARINDA ÇOCUKLARIN ANA VE/VEYA BABAYA DESTEK OLDUKLARININ KARİNE OLARAK KABULÜ GEREKTİĞİ..”

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/destekten-yoksun-kalma-tazminati/feed/ 0
KİRA ZAMMI NE KADAR OLMALI? https://www.erbassahin.av.tr/kira-zammi-ne-kadar-olmali/ https://www.erbassahin.av.tr/kira-zammi-ne-kadar-olmali/#respond Thu, 07 Apr 2022 12:46:12 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1861 SON DÖNEMLERDE DÜNYAYI ETKİSİ ALTINA ALAN EKONOMİK KRİZLER MALESEF ÜLKEMİZİDE CİDDİ DERECEDE ETKİLEMİŞTİR. BU SÜREÇTE SON 1-2 YIL İÇERİSİNDE ÖZELLİKLE GAYRİMENKUL FİYATLARI 4-5 KAT HATTA DAHA FAZLA ARTMIŞTIR. HAL BÖYLEYKEN KİRALAR BU DERECEDE ARTMADIĞI İÇİN BİR TAKIM SIKINTILAR YAŞANMAYA BAŞLAMIŞTIR. BU SEBEPLE KİRANIN GÜNCELLENMESİ AMACIYLA EV SAHİBİ TARAFINDAN DAVA AÇILABİLMEKTEDİR. BU BAĞLAMDA GAYRİMENKUL SAHİPLERİNİN HAKLARINI ARAMASININ ÖNÜ AÇIKTIR.

GAYRİMENKULÜNÜ KİRAYA VEREN KİŞİ DAVA AÇACAĞI GİBİ, AÇTIĞI DAVADA DAVA DEVAM EDERKEN İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA YENİ KİRA BEDELİ DE BELİRLENEBİLİR. YARGITAY 3.HUKUK DAİRESİ’NİN 2021/34** E, 2021/60** K SAYILI KARARI BUNUN İÇİN EMSAL NİTELİKTE BİR KARAR OLMUŞTUR.

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/kira-zammi-ne-kadar-olmali/feed/ 0
UZLAŞTIRMA NEDİR? NASIL YAPILIR? https://www.erbassahin.av.tr/uzlastirma-nedir-nasil-yapilir/ https://www.erbassahin.av.tr/uzlastirma-nedir-nasil-yapilir/#respond Mon, 31 May 2021 06:44:02 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1819 CEZA HUKUKUNDA UZLAŞTIRMA TARAFSIZ BİR KİŞİ TARAFINDAN UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜLMESİ İÇİN SUÇUN MAĞDURU İLE FAİLİN İLETİŞİM KURDUĞU SÜREÇTİR.

CEZA MUHAKEMESİ KANUNU 253. MADDE DE DÜZENLENMİŞTİR. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU 253.MADDEDE SAYILAN SUÇLAR SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA, ŞÜPHELİ İLE MAĞDUR VEYA SUÇTAN ZARAR GÖRENİN GERÇEK VEYA ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİSİ OLMASI HALİNDE UZLAŞTIRILMA GİRİŞİMİNDE BULUNULUR.

MAĞDURUN SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR BAKIMINDAN AYRICA ÜST SINIRI 3 YILI GEÇMEYEN HAPİS VEYA ADLİ PARA CEZASINI GEREKTİREN SUÇLARDA UZLAŞTIRMA YOLUNA GİDİLEBİLİR, ŞİKAYETE BAĞLI DEĞİL İSE, UZLAŞTIRMA YOLUNA GİDİLEBİLMESİ İÇİN, KANUNDA AÇIK HÜKÜM GEREKİR.

CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLARDA, SORUŞTURULMASI VE KOVUŞTURULMASI ŞİKAYETE TABİ OLSA BİLE, UZLAŞTIRMA YOLUNA GİDİLEMEZ.,

UZLAŞTIRMACI MAĞDUR VE FAİLE ULAŞARAK, UZLAŞMA DURUMUNDAN BAHSEDER. UZLAŞMAK İÇİN TARAFLARDAN GÖRÜŞ İSTER. HER İKİ TARAFINDA KABUL ETTİĞİ HALLERDE UZLAŞMA SAĞLANIR. UZLAŞMA SAĞLANDIKTAN SONRA CEZA DAVASI AÇILMAZ.

UZLAŞMA ESNASINDA TARAFLAR KENDİ ARALARINDA BELİRLEDİĞİ ŞARTLARDA DA ANLAŞABİLİRLER, BU ŞARTLAR HER İKİ TARAFINDA KABUL ETTİĞİ DURUMDA HERHANGİ BİR ENGEL OLUŞTURMAZ. ÖRNEĞİN MAĞDUR OLAN TARAF FAİLDEN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNE BAĞIŞTA BULUNULMASINI İSTEYEBİLİR.

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/uzlastirma-nedir-nasil-yapilir/feed/ 0
TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLI TAZMİNAT DAVALARI https://www.erbassahin.av.tr/trafk-kazasindan-kaynakli-tazminat-davalari/ https://www.erbassahin.av.tr/trafk-kazasindan-kaynakli-tazminat-davalari/#respond Wed, 03 Feb 2021 06:24:19 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1791 Ülkemizde maalesef her yıl binlerce trafik kazası yaşanmakta ve vatandaşlarımız yaşamlarını yitirmekte, engelli duruma düşmekte veya yaralanmaktadırlar.

Gerçekleşen trafik kazaları sebebiyle mağdur olan vatandaşlar veya yakınları sigorta şirketine karşı açarak tazminat kazanabilmektedirler, tabi bu dava ile ilgili her zaman avukattan hukuki destek almanın mağdur olunmaması adına önemli olduğunu baştan belirtelim. Çünkü birçok vatandaşımız avukat olmayan, yetersiz ve yanlış bilgiye sahip olmayan kişiler tarafından mağdur edilmekte ve dolandırılmaktadırlar.

Karayolları trafik kanunu madde 97 ”zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı dava da açılabilir” hükmünü ihtiva etmektedir. Bu sebeple trafik kazası sonucunda sakatlanan veya engelli sağlık raporu bulunan kişiler bakımından her ne kadar başvuru yoluyla tazminat almak mümkünse de gerçek zarar her zaman sigorta şirketlerinin yaptığı hesaplamadan çok daha yüksek çıkmaktadır. Açılacak dava neticesinde Yargıtayın hesap kriterleri ve adli tıp raporları doğrultusunda tazminat hesaplamaları yapılmasında mağdurların yararı bulunmaktadır. Zira sigorta şirketlerin teklifleri ile açılan dava neticesinde hesaplanan miktar arasında bazen iki kat fark olmaktadır.

Trafik kazası sebebiyle tazminat davası en az bir motorlu aracın katıldığı bir kazada ölüm, yaralanma gibi bedensel zararlar ile üçüncü kişilere ait ev, araba, arazi, gibi malvarlıklarında meydana gelen zararların giderilmesi amacıyla zarara uğrayan kişiler tarafından trafik kazasında sorumluluğu bulunanlara karşı açılan bir tazminat davası türüdür.

Trafik kazası maddi ve manevi tazminat davasında zamanaşımı 10 yıldır. Yani trafik kazasının gerçekleştiği günden başlayacak şekilde 10 yıl içerisinde dava açılabilir.

Trafik kazası neticesinde kişi yaralıysa sadece bu şahıs maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

Trafik kazası neticesinde kişi ağır yaralıysa yaralanan kişinin yakınları sadece ”manevi tazminat” davası açabilirler.

Trafik kazası neticesinde ölüm meydana gelmişse, ölen kişiden yaşarken destek alan herkes maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ölen evliyse şi ve çocuklarına, bekar ise anne ve babasına destek verdiği karine olarak kabul edilir. Yani, bu kişilerin ölenin desteğinden yararlandıklarını ispat etmelerine gerek yoktur. Diğer yakınların ise ölenden ölmeden önce maddi destek aldıklarını ispatlaması gerekmektedir.

Trafik kazalarında haksız fiili bizzat işleyenler dışında da tazminat sorumluları vardır. Aracın sürücüsü, aracın sahibi, aracın işleteni ve sigorta şirketi.

Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi yetkili mahkeme ise kazanın meydana geldiği yer, zarar görenin ikamet ettiği yer mahkemesi veya sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Eğer kaza yapanın sigortası bulunmuyorsa, herhangi bir mağduriyet yaşanmaması adına kurulan bir güvence hesabı vardır ve bu güvence hesabından kayıplarının tazmini istenebilir.

Tam kusurlu şekilde kaza yapan ve ölen sürücülerin eş, çocuk, anne ve babası tazminat alabilmektedir. Daha önceden tazminat alamamaktalardı fakat Yargıtayın içtihat değiştirmesi sonucunda artık alabilmeleri mümkündür.

AV.MEHMET ŞAHİN

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/trafk-kazasindan-kaynakli-tazminat-davalari/feed/ 0
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE TÜRKİYE’DE HUKUKİ DÜZENLEMELER https://www.erbassahin.av.tr/elektrikli-araclar-ve-turkiyede-hukuki-duzenlemeler/ https://www.erbassahin.av.tr/elektrikli-araclar-ve-turkiyede-hukuki-duzenlemeler/#respond Sat, 09 Jan 2021 17:33:36 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1778

Verimli olması, çevresel sürdürülebilirliği, fosil yakıt rezervlerinin azalması, enerjide dışa bağımlılık ve karbondioksit emisyonu gibi etmenler sebebiyle fosil yakıtlı araçların yerini elektrikli araçlar almaya başlamıştır.

Elektrikli araçların sayısının artmasıyla birlikte pazar büyümekte ve her yerde şarj istasyonlarına olan ihtiyaç artmaktadır.

Dünyada ve Türkiye’de gittikçe yaygın kullanılmaya başlayan akıllı ulaşım sistemleri ve elektrikli araç kullanımı ile ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2020-2023 Akıllı Ulaşım Sistemleri Eylem Planına göre 2021 yılı sonuna kadar elektrikli araç ve şarj istasyonlarına ilişkin mevzuat düzenlenmesi planlanmıştır. Söz konusu mevzuatın hazırlanmasında elektrikli araçların ülkemize nazaran daha yaygın olarak kullanıldığı Norveç, Almanya, İngiltere, İspanya, Brezilya ve ABD gibi ülkelerin mevzuat düzenlemeleri örnek alınmaktadır. Elektrikli araçların ve şarj istasyonlarının hukuki niteliği, kullanım koşulları, bireysel mülkiyet ve kamu mülkiyetinde nasıl ve ne şekilde yer alacağı, olası aksaklıkların müeyyideleri kavramları henüz hiçbir dünya ülkesinde tam olarak oturmuş değildir. Ancak Türkiye mevzuat düzenleme öngörüsü ile bu kavramlara yön veren ülkeler arasında yer alacaktır.

Elektrikli araçların ve bu araçları şarj etmek için elektrikli şarj istasyonlarının, özellikle yerli otomotiv statüsünde olan TOGG araçlarının da satışa sunulmasıyla birlikte hayatımızda yaygın olarak yer almaya başlayacağı kesindir. Elektrikli şarj istasyonlarının konut, iş yeri gibi alanlara kurulumu istendiğinde özellikle apartman ve site gibi toplu yaşamın söz konusu olduğu yerlerde Kat Mülkiyeti Kanunu nezdinde uyuşmazlıklar çıkabilecek; AVM, otoparklar, akaryakıt istasyonları vb. yerlerde kurulması izine tabi olup olmaması hususunu da beraberinde getirecek; şarj istasyonlarının düşük ve yüksek seviyede (AC ve DC) kurulumları farklı güçte kW verilmesini gerektirecek ve enerji verimliliği ve elektrik dağıtım mevzuatının da mevzu bahis olacaktır. Elektrikli araçlar, hayatımıza daha yaygın kullanılmaya başlanmasıyla birlikte örneklendirdiğim gibi ve birçok farklı alana temas edecek, dolayısıyla hukuki düzenlemeyi gerekli kılacaktır.

Elektrikli araçlardan bir diğeri olan elektrikli scooter’ların hukuki niteliği ve ne şekilde düzenleneceği ise 30.12.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan ve torba kanun niteliğinde olan 7261 sayılı Türkiye Çevre Ajansının Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun çerçevesinde Çevre Kanunu ve Belediye Kanunu’nunda yapılan değişiklik ve eklemeler ile belirlenmiştir. Kanun, trafik güvenliğini elektrikli scooter kullanmaya uygun hale getirme görevini belediyelere yüklemiş ise de, bu husus elektrikli scooterlar ile trafiğe çıkılabileceği anlamına gelmemektedir. Zira mevzuat düzenlemelerine göre elektrikli scooterlar bisikletler gibi, fakat motorlu araç olarak bisiklet şeridinde kullanılabilecektir.

Dünyanın daha çevreci olma, emisyonu azaltma ve teknolojideki ilerleme gayreti, çevreye karşı duyarlı araçların hayatımıza girmesine ve yavaş yavaş hayatımızı yaşayış biçimimizi bu yöne kanalize etmemizi gerektirmektedir. Bu ve benzeri gelişmeler ise yaşayan bir olgu olan hukuk düzeninin de değişmesini ve evirilmesini gerekli kılacaktır.

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/elektrikli-araclar-ve-turkiyede-hukuki-duzenlemeler/feed/ 0
YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA ZİNCİRLEME SUÇ https://www.erbassahin.av.tr/yargitay-kararlari-isiginda-zincirleme-suc/ https://www.erbassahin.av.tr/yargitay-kararlari-isiginda-zincirleme-suc/#respond Thu, 31 Dec 2020 09:38:17 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1773 Zincirleme suç Türk Ceza Kanunu’nun 43 maddesinde sayılmıştır. Söz konusu maddeye göre zincirleme suç: “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır.”Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, 1. fıkra hükmü uygulanır. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz” olarak daha detaylı bir şekilde düzenlenmiştir.

Zincirleme Suçun tanımını yapacak olursak ; bir suç kastıyla hareket ederek, birden fazla aynı suçu oluşturan hareketleri farklı zamanlarda, aynı kişiye karşı işlemiş olmak sebebiyle faile tek bir suçtan ancak TCK M.43 Bağlamında artırılarak ceza verilmesini öngören ceza hukuku müessesidir. 

Zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için ilk şart; aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla kere işlenmesidir. Yargıtay uygulamasına göre; “aynı suçtan anlaşılması gerekenin, aynı suç tipi olduğu”, kanunda düzenlenen suçların ismi aynı ise aynı suçtan söz edileceği, suçun ismi farklı ise artık aynı suçtan bahsedilemeyeceği kabul edilmektedir. Aynı suç kavramına suçun teşebbüs halinde kalma hali de dahildir. Örneğin Dolandırıcılık suçunda suçu bir kez işledikten sonra mağduru tekrardan dolandırmaya çalışması sırasında durum fark edilir ve engellenilse de Fail dolandırıcılık suçunda zincirleme suç hükümlerine göre yargılanır. Zincirleme Suç hükümlerinde ikinci şart işlenen suçun mağdurlarının aynı olmasıdır. Örneğin bir apartmanın önceki gün bir dairesini soyan hırsız ertesi gün başka bir dairesini soyarsa suçun mağdurları farklı kişiler olduğundan zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Son şart ise işlenen suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmiş olması gerekmektedir. Söz konusu şart M.43’de de açıkça yer almaktadır. 

Aynı suçu meydana getiren fiillerin çokluğu halinde zincirleme suçtan bahsedilemez yani hırsızlık suçunda hırsızın çantada ki cüzdanı çalıp devamında da telefonu çalması zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı anlamına gelmez. 

Zincirleme suç hükümleri uygulanırken dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. Fail tarafından işlenen suçlardan ilkinde suç emniyet görevlileri tarafından fark edilmesine rağmen fakat failin tekrardan suçu işlemesi engellenmeyerek fiziki takip başlatılıyorsa ve failin aynı suçu işlemesiyle yakalandığında zincirleme suç hükümlerine göre yargılanması Yargıtay’a göre yanlıştır. Yargıtay’ın pek çok kararında söz konusu durum da fiziki takibi yapan gizli soruşturmacının görevi failin suç işlemesini önlemektir. Devlet görevlisi bir kişinin daha fazla suç almasını sağlayabilmek adına failin yaptığı hukuka aykırı hareketlere fırsat vermemelidir.  Asıl olan bir suç işlendiği tespit edildiğinde suç işleyeni yakalayıp yargı önüne çıkarmaktır. Fakat uygumlalar da bu durumun karşıt halini çok fazla görmekteyiz. Aşşağıda ki Yargıtay Kararında da görmekteyiz ki bu yanlış bir uygulamadır. 

Zincirleme suç bazı durumalarda farklı yorumlanabilmektedir ve mağduriyetlere yol açabilmektedir. Bu mağduriyetleri önlemek adına yapılan itirazlar sonucu yargıtay aşağıda düzenlendiği şekilde bir hüküm kurmuştur.

10. Ceza Dairesi, 2016/3408 E., 2017/3547 K.

Gizli soruşturmacının görevi, soruşturma konusu suçun işlenip işlenmediğini, işlenmiş ise işleyenin kim olduğunu belirlemek ve bu konuda ki delilleri toplamaktır. Gizli soruşturmacı bu görevini yerine getirirken suç işleyemez, başkasını suç işlemeye azmettiremez. Devletin temel görevlerinden biri de suç işlenmesini önlemektir. Devlet görevlisinin bir kişinin daha fazla ceza almasını sağlamak için nu bazı hareketleri yapmaya yönlendirmesi ve ona bunun için fırsat vermesi kabul edilemez. Aksi halde gerek Anayasa’nın 2. Maddesinde yer alan ‘hukuk devleti’ ilkesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinde öngörülen “adil yargılanma” hakkı ihlal edilmiş olur.  Esas olan gizli soruşturmacı olan görevlinin bir suç işlendiğini tespit ettiğinde suç işleyeni yakalayıp yargı önüne çıkarmasıdır. “

Stj. Av. Dilara KARACA

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/yargitay-kararlari-isiginda-zincirleme-suc/feed/ 0
ZORUNLU MÜDAFİLİK https://www.erbassahin.av.tr/zorunlu-mudafilik/ https://www.erbassahin.av.tr/zorunlu-mudafilik/#respond Wed, 25 Nov 2020 14:51:24 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1741 ZORUNLU MÜDAFİLİK CMK 150. MADDESİNDE DÜZENLENMİŞTİR.

CMK 150. MADDE ŞU ŞEKİLDEDİR.
(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.
(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
(3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.
(4) Zorunlu müdafilikle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.



ZORUNLU MÜDAFİLİK KANUN GEREĞİ AVUKATI BULUNMADAN SORUŞTURMA VEYA KOVUŞTURMA YAPILAMAYACAK DURUMLARDA AVUKAT TUTAMAYACAK DURUMDA OLAN KİŞİYE AVUKAT GÖREVLENDİRİLMESİ YAPILMASINA DENİR. İMKANI OLMAYAN KİŞİYE BULUNDUĞU İLİN BAROSUNDAN TALEP EDİLEREK AVUKAT GÖREVLENDİRİLMES YAPILIR.

ZORUNLU MÜDAFİLİK KAPSAMINDA KİŞİ İSTEMEYEDEBİLİR FAKAT BAZI DURUMLARDA KİŞİ AVUKAT YARDIMINDAN FAYDALANMAK İSTEMESE DE AVUKAT GÖREVLENDİRMESİ YAPILIR. ÖRNEĞİN: SANIĞIN VEYA ŞÜPHELİNİN ÇOCUK OLMASI, SANIĞIN VEYA ŞÜPHELİNİN YARGILANACAĞI SUÇUN ALT SINIRININ 5 YIL VE DAHA FAZLA CEZAYI GEREKTİREN BİR SUÇ OLMASI.

AVUKATIN HUKUKİ YARDIMINDAN FAYDALANIP FAYDALANMAMANIZ TABİKİ SİZİN İNSİYATİFİNİZDE OLMAKTADIR FAKAT YUKARIDA BAHSETTİĞİMİZ GİBİ DURUMLARDA SİZ İSTEMESENİZDE SİZE AVUKAT GÖREVLENDİRİLMESİ YAPILMAKTADIR VE AVUKATIN HUKUKİ YARDIMINA KARŞILIK OLARAK ÖDEME ADALET BAKANLIĞI TARAFINDAN ÖDENMEKTEDİR.

MERAK ETTİĞİNİZ, BU KONUDA DETAYLI BİLGİ ALMAK İSTEDİĞİNİZ HUSUS VAR İSE BUNU YORUMDA BELİRTİRSENİZ O KONUDA DA DETAYLI MAKALE YAZIP PAYLAŞIRIZ. VAKİT AYIRIP OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
]]>
https://www.erbassahin.av.tr/zorunlu-mudafilik/feed/ 0
YARGITAY KARARI https://www.erbassahin.av.tr/yargitay-karari/ https://www.erbassahin.av.tr/yargitay-karari/#respond Wed, 25 Nov 2020 14:38:21 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1739 BİR ÖNCEKİ MAKALEDE DETAYLI ANLATTIĞIMIZ HAKSIZ TAHRİK KAVRAMI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARINI PAYLAŞIYORUM:

T.C.YARGITAY 3.CEZA DAİRESİ

2018/6769 E. 2019/2612 K. SAYIL YARGITAY KARARI BU KONUDA ÖZETLE ŞU ŞEKİLDE KARAR KILMIŞTIR:

””İLK HAKSIZ HAREKETİN KİMDEN GELDİĞİNİN BELİRLENEMEDİĞİ HALDE TCK’NUN 29. MADDESİ GEREĞİ ASGARİ HADDEN (1/4 ORANINDA) İNDİRİM YAPILMASI GEREKİRKEN 1/2 ORANINDA İNDİRİM YAPILARAK SANIK HAKKINDA EKSİK CEZA TAYİNİ İSABETLİ DEĞİLDİR.””

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/yargitay-karari/feed/ 0
HAKSIZ TAHRİK https://www.erbassahin.av.tr/haksiz-tahrik/ https://www.erbassahin.av.tr/haksiz-tahrik/#respond Wed, 25 Nov 2020 14:30:38 +0000 https://www.erbassahin.av.tr/?p=1735 CEZA HUKUKUNDA HAKSIZ TAHRİK KAVRAMINI YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA DETAYLANDIRMAK GEREKİRSE;

HAKSIZ TAHRİK: KİŞİNİN HAKSIZ OLAN BİR FİİLİN KENDİSİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ HİDDET VE ŞİDDET ETKİSİ SONUCUNDA SUÇ İŞLEMESİ HALİNDE CEZA SORUMLULUĞUNU DÜŞÜREN BİR CEZA İNDİRİMİ SEBEBİDİR.

ÖRNEĞİN, KIZINI RAHATSIZ EDEN BİR ŞAHSI DÖVEN BABA.

HAKSIZ TAHRİĞİN ETKİSİNDE SUÇ İŞLEYE KİŞİNİN KUSUR YETENEĞİNDE BİR AZALMA OLDUĞUNDAN İNDİRİM YAPILMASI ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR.

HAKSIZ TAHRİKTE ÖNEMLİ OLAN HUSUS İLK HAKSIZ HAREKETİN KİMDEN GELDİĞİNİN BELİRLENEBİLMESİDİR. BU DURUMDA HAKKINIZDA ÜST HADDEN İNDİRİM YAPILABİLECEKTİR. İLK HAKSIZ HAREKETİN SİZDEN Mİ YOKSA KARŞI TARAFTAN MI GELDİĞİ BELİRLENEMİYORSA, BU DURUMDA YİNE SANIK LEHİNE İNDİRİM YAPILIR FAKAT İNDRİM ORANI ASGARİ TUTULUR. ÖRNEĞİN KANUN KOYUCU 1/2 YE KADAR İNDİRİM YAPILABİLECEĞİNİ ÖNGÖRMÜŞTÜR AMA BU EN ÜST SINIRDIR, İNDİRİM ORANI DAHA AZ TUTULARAK 1/4 ŞEKLİNDE İNDİRİM DE YAPILABİLİR. TABİ BU DURUM DOSYANININ DURUMUNA, İLK HAKSIZ HAREKETİN KİMDEN KAYNAKLANDIĞINA VE HAKİMİN TAKTİRİNE GÖRE DEĞİŞEBİLMEKTEDİR.

YARGITAYIN ÖNGÖRDÜĞÜ İSE, İLK HAKSIZ HAREKETİN KİMDEN GELDİĞİ BELLİ İSE ÜST SINIRDAN, BELLİ DEĞİLSE ALT SINIRDAN İNDİRİM YAPILMASI GEREKTİĞİ ŞEKLİNDEDİR.

EĞER MERAK ETTİĞİNİZ, BU KONUDA DETAYLI BİLGİ ALMAK İSTEDİĞİNİZ HUSUS VAR İSE BUNU YORUMDA BELİRTİRSENİZ O KONUDA DA DETAYLI MAKALE YAZIP PAYLAŞIRIZ. VAKİT AYIRIP OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

]]>
https://www.erbassahin.av.tr/haksiz-tahrik/feed/ 0